Vıcık Vıcık Aşk Sevmeyenlere; Ookami Shoujo to Kuro Ouji

  Beğendiğim shoujolarda bile en sevmediğim şey ana karakterlerin çıkmaya başladıktan sonra kişilik değiştirmesiydi. Erkek tarafı ne kadar kötü çocuk olursa olsun esas kızımıza aşık olunca süt dökmüş kediye dönüyordu. E hani nerde kaldı senin tüm o cool tavırların? Oookami Shoujo to Kuro Ouji ise - biz kısaca OSKO diyelim-  tüm bu aşık olunca dize gelen erkek/hiçbir şeyden bir halt anlamayan saf kız klişesini bozmuş. Ayrıca o kadar eğlenceli bir hikaye ki evde sürekli kendi kendime gülüp durduğum için tüm dikkatleri de üstüme çektim. Bir günde bitirdiğim 12 bölümlük animeye ben 8/10 verdim.


  Esas kızımız yani tüm lise hayatını tek başına ve arkadaşsız geçireceği korkusuyla dolup taşan Erica, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Bu yüzden en yakın arkadaşı Ayumi ona 'kurt kız' demektedir. Lisenin ilk günü ise korktuğu başına gelir, sınıfındaki herkes çoktan gruplara ayrılmıştır. O sırada sevgilileri hakkında konuşan sıra arkadaşlarını farkeder.

 Burada kurt kız harekete geçer ve kendi sevgilisinden bahsetmeye başlar, bu sayede artık iki yeni arkadaşı olmuş olur. İşin kötü yanı ise bu kızların tek konuştuğu konu erkek arkadaşlarıdır ve Erica'nın yalanı büyüdükçe büyür. Sürekli sevgilisi arıyormuş gibi davranır ama aslında Ayumi'ye kendini zorla arttırıyordur. En sonunda bir gün arkadaşlarını gizlice dinlerken onların yalanını farketmeye başladıklarını anlar. 
    Ayumi ona artık gerçeği açıklaması gerektiğini söylese de Erica'nın çok daha iyi bir fikri vardır; sokakta gördüğü yakışıklı bir çocuğun izinsiz fotoğrafını çeker. Tabi okula gittiğinde de onu sevgilisi olarak tanıtır, ama aksiliğe bakın ki bu çocuk 8 nolu şubeden Sata'dır. Ayrıca iyi bir kişiliğe ve mükemmel bir fiziğe sahip olduğu için de Prens lakabı takılmıştır. 


  Erica'nın eli ayağına dolaşır ama yine gerçeği açıklamak yerine gidip Sata'dan oyunu bozmamasını rica eder. Sata Erica'ya acır ve ona yardım edeceğini söyler ama dakikalar sonra gerçek ortaya çıkar; Sata'nın içinde bir şeytan yatmaktadır. Erica'ya onun köpeği gibi davranmazsa oyununu bozacağını söyler, Erica yine de yalanını devam ettirmekte ısrarcıdır. Böylece Sata herkesin yanında mükemmel sevgiliyi oynar, nazik ve iyi kalpli biridir; ayrıca Erica'nın kimsenin karşısında ezilmesine izin vermeyecek kadar da korumacıdır, hatta bu kendisine zarar verse bile. Ama tek kaldıkları anda Erica'ya gerçekten bir köpek gibi davranır; attığı çubuğu yakalamasını ister,  iyi bir şey yaptığında başını okşar falan. Erica ondan nefret etmektedir ama yine de vazgeçmektense Sata'ya katlanır.

 Ayumi Erica'ya tek yapması gerekenin gerçek bir sevgili bulmak olduğunu söyler ama Erica daha önce kimseden hoşlanmamıştır, o sırada kızımıza bir talip çıkar ama bu sefer de işler beklediği gibi gitmez. Erica bu sırada Sata'ya aşık olduğunu farkeder ve gidip ona duygularını açıklar, Sata'nın ise umrunda değildir; etkinliklerden ve sevgili, aile gibi kavramlardan nefret ediyordur ve aşka da inanmaz. Bu da yetmezmiş gibi Erica'nın bu durumundan faydalanarak peşinden süründürür.

  OSKO içinizi ısıtacak sahnelere de sahip tabi, ama Sata'nın aşkını itiraf ettikten sonra bile - ki bunu da 'insanlar hissettiğim şeye aşk diyorlar sanırım' şeklinde yapar:)- çarpık kişiliğinden vazgeçmemesi ama yine de Erica'ya değer vermesi çok tatlıydı. Sata asla senin için gerekirse canımı veririm diyecek türden bir erkek değil, kesinlikle Erica'nın istediği tüm o romantik şeyleri yapmamakta ısrarcı ama bunları yapmayış tarzı bile tatlı adamın. Ayrıca vıcık vıcık olmadan da Erica'ya çok değer veriyor, bu da diğer esas oğlanlarımıza örnek olur sanırım.:)