Usagi Drop, Aşık Olunası Bir Anime ve Manganın Finali
Şu josei animelere, özellikle Usagi Drop ile Nana'ya inat edip başlamadım aylarca; sebebi birisinin konusunu, diğerinin çizimlerini beğenmememdi. Geçen ay ikisini de izleyip bir solukta bitirmemden sonra anladım ki en azından 1 bölümlük tanıma amaçlı şans vermeli animelere. Mangasını okumaya layık gördüğüm yegane animeler Vampire Knight ve Akatsuki no Yona iken bu iki animeden sonra D&R'ın yerlerinde sürünerek aradım mangalarını, bulamayınca da internete koştum ve ingilizcelerinden okudum. Benden size söylemesi, bu animeleri mutlaka izleyin, sakın önyargıya kapılmayın benim gibi yoksa sonraları çok pişman olursunuz. Usagi drop enfes bir sevgi hikayesi, küçümsemeyin çünkü böyle yapımlara bol bol ihtiyacımız var. Ayrıca bazı yerleri de o kadar komik ki dram animesi olmasına rağmen kahkahalar atabiliyorsunuz. Anime 2011 yapımı, josei -yetişkin bayanlara yönelik- olmasına rağmen izleyen erkeklerde de derin etkiler uyandırdığını bazı yorumlarda gördüm. Josei animelerin en önemli farkı, Usagi Drop'ta da görebileceğiniz gibi abartıya kaçmayı ilke edinen animelerin bu türde gerçek hayata çok daha yakın olması. Ayrıca biraz neşelenmek istediğiniz zamanlarda ilaç gibi gelecek bir yapım çünkü ana karakterimiz Rin, sadece 6 yaşında ve Daikichi ile aralarında hem garip hem de komik bir bağ var.
Şimdi, konusu ise şöyle ki; Daikichi 30 yaşlarında, bekar, tüm hayatı işi ve gezip tozmak olan, aile kavramından yoksun bir adam. Derken Daikichi'ni dedesi ölüyor ve Daikichi cenazeye gittiğinde evin önünde küçük bir kızla karşılaşıyor, burası da Daikichi'nin tam olarak değişmeye başladığı nokta. Daikichi sonradan öğreniyor ki Rin adlı bu küçük kız aslında dedesinin kızı, yani kendisinin teyzesidir! Ama ailesi ölen 80 yaşındaki adamın gayrimeşru kızı olduğu gerçeğini utanç verici bulur ve kimse Rin'i sahiplenmek istemez, hem de Rin'in annesinin de kızını bırakıp kaçmış olmasına rağmen. Daikichi ise bu duruma öfkelenir ve birden Rin'e kendisinin bakacağını söyler. Tabi girdiği yükün ağırlığının ve tüm hayatını değiştireceğinin farkında değildir. Hikaye de böylece başlamış olur.
Rin ve Daikichi buradan itibaren beraber yaşamaya alışmak durumundadırlar. Tabi ufak tefek problemler de gün yüzüne çıkar; Rin'in gece tuvalete kalkması, Daikichi'nin özgürlüğünü ve işteki başarısını kaybetmek zorunda kalması gibi. Bir yandan da Rin'in okula gitmesi gerekmektedir ve kendine bir arkadaş bile edinir; Kouki Nitani.
Kouki animenin en eğlenceli karakterlerinden, sinir bozucu, bilgiç, pasaklı ve haylaz bir çocuk. Ve her sabah bizimkilerin kapısında bitmeyi alışkanlık edinmiş.:) Daikichi ise sesini çıkaramıyor çünkü Kouki'nin annesine abayı yakmış durumda.
Daikichi gibi biri için düzenli bir hayata alışmak zor olsa da birinin ebeveyni olmanın çok şeye değdiğini keşfediyor, bu arkadaş ortamı ve hayatını değiştirse bile.Animede Rin ile birlikte büyüyüp, Daikichi ile birlikte olgunlaşıyorsunuz ve kesinlikle tek bir bölümde bile sıkılmıyorsunuz. Öte yandan Rin de kendini etrafındaki insanlara yavaş yavaş sevdirmeye başlıyor, başta Daikichi'nin ailesi olmak üzere. Karakterlerimiz bu şekilde kendi hayatlarını yeniden kuruyorlar.
Usagi Drop çocuk büyütmenin, ebeveyn olmanın çok farklı hallerini de sunmuş bize. Çocuğunu terkeden anne tipi, kendi ayklarının üstünde duramayan anne tipi ve fedakarlıkta bulunan anne tipi. Anime genellikle yüzünüzde tatlı bir gülümseme bıraksa da arka plandaki dram da hep kendini korumuş. Bence 10 üzerinden 9'u hakeden bir anime. Şimdi eğer animeyi bitirip de mangayı okuyamadıysanız ama nasıl bittiğini merak ediyorsanız veya kitabı tersten okumayı seven türden meraklı bir insansanız SPOİLER butonuna tıklayıp okumaya devam edebilirsiniz.
Usagi Drop'un mangasının 2. sezonu Rin'in lise dönemini anlatıyor. Kouki ile aynı okuldalar ve Kouki bizimkinden çok hoşlanıyor -ta küçüklüğünden belliydi zaten- ama Rin ne kimseyle dışarı çıkıyor, ne de kimsenin yüzüne bakıyor. Son iki chapterda öğreniyoruz ki meğer Rin'imizin aşık olduğu kişi Daikichi'ymiş. Tabi cin gibi olan Kouki bunu farkeden ilk kişi, Rin'in mutlu olması için de gidip bunu Daikichi'ye anlatıyor ama bizimki anlamamazlıktan geliyor çünkü aralarında 24 yaş vardır, Rin ile akrabadır ve Rin'i kendi kızı gibi büyütmüştür. Ama Rin de her zaman ki gibi inatçı ve Daikichi'ye gidip onunla evlenmek istediğini söylüyor. Açıkçası burda biraz 'noluyoz lan' falan oldum çünkü hiç böyle bişey beklemiyodum.Yani hani bu
nlar Kouki ile mutlu mesut olcaktı? Ama mangaka ne yapmış ne etmiş Daikichi ile Rin'i yapmış. Rin'i annesiyle görüştürmüş ki kadın da mangaka olduğu ve kariyerini etkilediği için seneler önce Rin'i bırakıp kaçmış ve bikaç sene önce de evlenip yeni çocuk doğurmuş, neyse işte annesi de ona aslında Daikichi ile kan bağlarının olmadığını söylüyo. Meğer bizim bu büyükbaba Rin'in annesine yardım etmek için onu kendi çocuğu gibi göstermişmiş. Daikichi de bunu öğrenince 'iyi tamam o zaman ama önce okulun bitsin' diyor gönülsüz gönülsüz. Rin'i seviyo mu gerçekten yoksa tek düşüncesi onun isteği olsun da mutlu olsun mu orasını anlamadım.
Manganın sonunda da yıllar sonra Daikichi ile Kouiki'nin karşılaşma sahnesini koymuş. Kouki kendine kız arkadaş yapmış, annesi de başka bi adamla evlenmiş. Sonra Daikichi Rin'e gelip 'bugün Kouki'yi gördüm, bize davet ettim' falan diyo. Bi garip yani, ama bunlar sadece son iki bölümde oluyo dediğim gibi. Aslında çok da şaşmamak gerek, Japon mangakalar mangalarda ensest kullanmaya pek bi meraklı, gerçi bunlar sonradan akraba çıkmadılar ama bu biraz da ön yargıyı hafifletmek içindi sanırım. Yine de manga okunabilir bir manga, yalnızca türkçeye çevrilmemiş bu yüzden çevrilmesini beklemeniz gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder